Yeni komşu, yeni İdlib

Suriye’nin kuzeybatısında yer alan Hatay’ın karşısındaki İdlib vilayeti, iç savaşın başlamasıyla yeni yapıya büründü. Lazkiye, Halep ve Hama üzere vilayetlerle komşu olan 1.1 milyon nüfuslu tarım kenti İdlib, rejim hücumları sonrası göç etmek zorunda kalan Suriyelilerin sığınağı oldu. Göç edenlerle bugün nüfusu 5 milyona yaklaşan İdlib’de Türkiye’ye dönük yeni göç dalgasının önüne geçilmesi için çalışma başlatıldı. Başta AFAD ve Türk Kızılay olmak üzere çok sayıda kurumun katkısıyla, Türkiye hududuna 5 kilometre uzaklıktaki Meşhed Ruhin bölgesinde geçen yıl imaline başlanan 50 bin briket konutun 30 bini tamamlandı. Çadır ve kamplarda sıkıntı kaideler altında kalan, Türkiye’ye göç etmek isteyen 180 bin Suriyeli bu konutlara yerleştirildi. Kurulan yeni İdlib’de barınmanın yanı sıra Suriyeli sığınmacılar için okul, hastane, çocuklar için oyun parkları, çarşılar ve toplumsal alanlar da yapıldı. Bayanların faydalanacağı bayan merkezleri kurulurken, üretime katılmaları için de tarım projeleri başlatıldı.

ÇOCUKLARA EĞİTİM

Briket konutlarda kalan 180 bin Suriyeli sığınmacının çoğunluğunu ise çocuklar oluşturuyor. Dağlık alanda kurulan yeni bölgede, cadde ve sokaklardaki hareketlilik dikkat çekerken, parklarda eğlenen çocukların ise yüzleri gülüyor. Türkiye’nin dayanağıyla de binlerce çocuk okula giderek, eğitim alıyor. Başta kızlar olmak üzere çocukların okula gönderilmesi için de ailelere dönük bilgilendirmeler yapılıyor.

GÜNDE 30 BİN EKMEK

Türk Kızılay, başta İdlib olmak üzere Suriye’nin Türkiye hudut sınırına göç eden sivillere günde 30 bin ekmek, 200 ton su dağıtıyor. Dağıtılan ekmeklerin birden fazla ise Suriye’de kurulan fırınlarda üretiliyor.

‘DÜZENSİZ GÖÇ ÖNLENDİ’

İdlib’deki kamplara yapılan insani yardımları yerinde inceleyen Türk Kızılay Genel Lideri Kerem Kınık, “Tüm dünyanın gözünü kapattığı, kulağını tıkadığı, sırtını döndüğü Suriye’de Türkiye büyük bir insani operasyon yürütüyor. Briket konutları inşa ettik. Beşerler daha inançlı, daha huzurlu, ‘benim evim’ diyebilecekleri bir yerde yaşamaya başladılar. Türkiye hududuna yakın bu bölgelerde yapılan bu çalışmalar, sistemsiz göç hareketinin önüne geçiyor” dedi.