Bahçeli: AYM nerede bir hain varsa, onlarla yan yanadır

TBMM’deki küme toplantısında partililere seslenen MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli Anayasa Mahkemesi’nin kapatılması davetini yineledi. Kavala kararı üzerinden AYM’yi eleştiren Bahçeli, “Anayasa Mahkemesi o denli bir hale gelmiştir ki nerede bir hain varsa, onlarla yan yanadır” dedi.

MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli TBMM’deki küme toplantısında partililere seslendi.

Bahçeli’nin satırbaşları şöyle:

* Vaktin çarkı kesintisiz döndükçe, ya inançlı kıyılara çıkarız ya da hamlığın ve çiğliğin dehlizlerinde kaybolur gideriz. Ya huzurlu bir hayatı kendi irademizle seçeriz, ya da huzursuzluğun girdabında ömrün tükenmesini hüzünle seyrederiz.

* Esasen tercihlerimiz kim olduğumuzun işareti, nasıl bir hayat istediğimizin de tabiridir. Türk milleti her şeyin en hoşuna layık olmasının yanında bu kuvvetli ve zahmetli amaca pek çok kördüğümü çözme mahareti göstererek kendi tercihleriyle vasıl olmuştur. Dayatmayı, esareti reddetmiş, köleliğe hayır demiştir.

* Cumhuriyet ulusal bir tercihtir. Periyodun kaideleri gereği en yanlışsız, en münasiptir. Tarih bize gösteriyor ki değişim rüzgarı esmeye andan itibaren birçok çatılar uçmuş, kaç statükolar sarsılmıştır.

“BAZI GAYELİ CAHİLLER…”

* Cumhuriyet’in ilanı ile tetiklenen güçlü değişim ne milleti ne de devleti değiştirmiştir. Değişen sırf siyasal rejim olmuştur. Asırlarca birbirlerine eklemlenerek bedene gelen Türk devlet zinciri halkalarına 29 Ekim 1923 tarihinde sonuncusunu eklemiş bize nazaran husus bir daha açılmamak üzere kapanmıştır.

* Birtakım niyetli cahiller Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlının reddi mirası ile kurulduğunu söylese de bu tez büsbütün uydurma ve tarihî gerçekliklere büsbütün aykırıdır.

* Türkiye Cumhuriyeti’ni Osmanlı İmparatorluğu’nun devlet, asker, bürokrat ve vatansever yürekleri milletimizin soylu iradesine dayanarak kurmuştur.

* 1913’te fes takıp imparatorluk coğrafyasında düşman kovalayan vatan evlatları 1923’te bu kere kalpak giyip vatan topraklarından düşmanları atarak cumhuriyeti fiile geçirmişlerdir. Tarihte kurulan her Türk devleti bir evvelkinin yapıtıdır.

“REJİMİN İSMİ CUMHURİYET SİSTEMİN İSMİ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİDİR”

* Bu şuurla önümüzdeki cuma günü Cumhuriyet’in kuruluşunu gururla kutlayacağız. Cumhuriyet kutlu bir emanettir. Anadolu topraklarındaki varlığımızın son 98 yılı Cumhuriyet idaresi altında geçmiştir ve 100. yıla 2 yıl kalmıştır.

* Cumhuriyetin vasfı millet egemenliğine dayanması, demokrasiyi sistem olarak benimsemedir. Rejim ile hükümet sistemi ortasındaki farkı çarpıtmak için kara propaganda yapanlar bilhassa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini gaye tahtasına koymuşlardır.

* Rejim değişti diyerek yaygara koparanlar iflah olmaz bir yalancılığa yakalanan gafillerdir. Türkiye’de rejimin ismi Cumhuriyet’tir, sistemin ismi ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Bu ikisini birbirlerine karıştıranların zihniyeti fukara olduğu için akılları da ukaladır.

“FETÖ VE PKK’NIN DÜMEN SUYUNA GİREN PARTİLER”

* Cumhuriyetin gerisinde Çanakkale Zaferi’nin heybeti, Ulusal Mücadele’nin haşmeti varken, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin arkasında 15 Temmuz ihanet ve işgal hevesine karşı milletin kahramanca direnişi bulunmaktadır.

* Cumhuriyet tarihin dar patikasında zalimlerin hunhar baskıları altında, Türkiye artık yoktur diyen emperyalistlerin hücumları karşısında milletin varoluş onuru olarak ortaya çıkmıştır.

* Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ise parlamenter sistemin duvara tosladığı, başkentimizin bombalandığı, 251 millet evladının şehit olduğu bir periyodun çabucak sonrasında ulusal diriliş ve yükseliş ruhu olarak doğmuş ve serpilmiştir.

* Bugün ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne itiraz edip ne dediği muamma olan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem peşinde koşanlar 15 Temmuz’un rövanşını almak için hazırda bekleyen FETÖ’nün ve PKK’nın dümen soyuna giren siyasi partilerdir. Bunların yalnızca siyasetleri değil vicdanları da emperyalistlerin kurşun askeri haline gelmiştir.

“DOST GÖRDÜKLERİ POSTUNA SAMAN DOLDURACAK”

* Sistem krizine oynayan suyu bulandırarak devleti ve milleti aciz düşürmek için fırsat kollayanlar yabancı muhbirleridir.

* Kılıçdaroğlu, Türkiye’de demokrasi olmadığını, gerçek demokrasiyi getireceklerini söylüyor. Kılıçdaroğlu’na kim ne söylüyorsa yanlış söylüyor, komik durumlara düşürüyor. Akıl hocalarını gözden geçirmesinde bize nazaran fayda vardır. Bu gidişle dost gördükleri postuna samanı dolduracaklardır.

* Türkiye’de demokrasi yok demek egemenliğin yegane sahibi Türk milletine en ağır hakaret, en soysuz suçlamadır. Kılıçdaroğlu ya bilerek ya da cehaletinin oyununa gelerek hem devlete hem millete adeta kazan kaldırmıştır. Böylesi bir şahsın CHP Genel Lideri olması inanılmayacak bir bahtsızdır.

* Kılıçdaroğlu’nun gözü ile bakınca her yer zillet, her şey rezalettir. Bu şahıs aziz Atatürk ile çelişmektedir. 100. yıl dönümünde Cumhuriyet’in hakkını ve hukukunu müdafaa edecek zillet değil millettir.

* Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün CHP ile sadece kuruluş yılları bazında bir ilgisi kalmıştır. Ne CHP eski CHP’dir ne de Türkiye zillete müsaade edecektir. Türkiye Cumhuriyeti’ni hak ettiği gelişmişlik seviyesine biz çıkaracağız. Türkiye’yi başkan ülke düzeyine biz taşıyacağız, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile kilitleri ya açacağız, ya kıracağız.

“CUMHURİYET ÜCRETSİZ KAZANILMAMIŞTIR”

Herkesin iş ve aş meselelerini çözmüş bir ulusal ekonomiyi, terörün kökünü kazımış ve felç etmiş bir bünyeyi, dünyaya Türkçe bakan bir dış siyaset mimarisini el birliği ile, Cumhur İttifakı ile sağlayacağız.

İrademiz ve gücümüz Büyük Türk Milleti’dir. Türkiye Cumhuriyet toplumun huzuru, ulusal dayanışma ve adalet içinde, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve toplumsal bir hukuk devletidir. Laikliğin tahribatı ve tenkisatı imkansızdır. Bu milletin devletin varlığı ile kimin sorunu var ise bizim de onlarla meselemiz sonuna kadar olacaktır.

Alayını her cephede karşılayacağımız düzgün bilinmelidir. Cumhuriyet parasız kazanılmamıştır, işbirlikçi kalpazanlara asla bırakılmayacaktır. Cumhuriyet’e düşmanlık Cumhur’a düşmanlıktır. Demokrasi İttifakı’ndan bahsedenler Ulusal Gayretten intikam almak isteyen bölünme ve yıkım sevdalılarıdır.

Bizim bu türlü bir sevdayı içinde taşıyanlarla iki dünyada da hesabımız vardır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türk milletinin tercihidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk milletimizin ortak kıymetidir. Türkiye Cumhuriyeti yaşayacaktır, devletimiz ve milletimiz baki kalacaktır. Bir defa yükselen bayrak bir daha düşmeyecektir. Bizim mutabakat tabanımız Türkiye’dir.

OSMAN KAVALANIN AVUKATLIĞINA SOYUNMUŞLARDIR

* 18 Ekim 2021 Pazartesi akşamı ABD’nin Ankara Büyükelçiliğinin resmi twitter hesabından düzeysiz bir açıklama yapılmış, ilaveten 9 devletin büyükelçisi de bu açıklamaya iştirak ederek devam eden bir davanın faili ile ilgili Türkiye’ye hukuksuz bir davette bulunmuşlardır. Milletlerarası hukuk ile demokratik teamüller çiğnendiği üzere Türkiye’nin iç hukuk nizamı ve hâkim eşitliği onlu büyükelçi kümesi tarafından gaye alınmıştır.

* ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda ülkelerinin Ankara büyükelçileri mümkün devlet ve hükümet liderlerinin teşviki hatta talimatı ile Mehmet Osman Kavala’nın avukatlığına soyunmuşlardır. Yürüyen bir yargısal sürece müdahale olmaya teşebbüs etmek üzere bir skandala imza atmakla kalmamışlar, misyonlarının sonlarını büsbütün aşmışlardır.

* Bu 10 büyükelçi Osman Kavala’nın hür bırakılması konusunda davet yapmışlardır. Zalim bir üst akıl hem büyükelçileri hem de zillet ittifakını harekete geçirmiş, ağız birliğiyle konuşmalarını dayatmıştır.

* Şirret bir oyun, tehlikeli bir rol paylaşımı kelam hususudur. İç ve dış işgal cephesinin makyajı dökülmüştür. Kavala, Soros’un kuryesidir, Gezi’nin kışkırtıcısıdır. Seyahat olaylarına bir park ötesinde mana ve misyon yüklenmesinde etkin konum üstlenen, bu emelle sivil toplum kuruluşlarına insan sağlayan açık toplum vakfının Türkiye piyonu bu şahıstır.

“AYM, NEREDE BİR HAİN VARSA ONLARLA YAN YANADIR”

* Kavala, PKK’yı rasyonel siyasetler yürüten bir örgüt olarak nitelendirerek teröre çanak tutmuştur.

* Kavala, 18 Ekim 2017’de İstanbul’da yakalanmıştır. 29 Aralık 2017’de Anayasa Mahkemesi’ne müracaat yapmıştır.

* Anayasa Mahkemesi o denli bir hale gelmiştir ki, nerede bir hain, nerede Türkiye’nin kuyusunu kazmak için aktif halde bulunan bir çapulcu varsa, onlarla yan yanadır. Terörist Demirtaş’ın yanında duran bu mahkemedir. Sorosçu fitnenin yanında konuşlanan bu mahkemedir.

Dağda kelamda hak aradıklarını söyleyen caniler maalesef Anayasa Mahkemesi’nin açılan kapısından rahatlıkla içeri girmişlerdi.